Büyük bir finansal eşkıyalık söz konusudur. Pervasızca azgınlaşmakta olan güncel emperyalizme yakışan 300 milyar dolarlık bir operasyon… 

Rusya Merkez Bankası rezervleri: Ne oluyor?

Ukrayna savaşı başladıktan sonra Batı İttifakı, Rusya’ya karşı bir dizi ekonomik yaptırım uyguladı. Bunlardan birisi, bir hayli tartışmalıdır: Rusya Merkez Bankası’nın rezervleri “donduruldu”.

Bir sonraki aşama da gündemdedir: 300 milyar dolara yaklaşan “donuk” rezervin peyderpey Ukrayna’ya aktarılması… Savaşın ve “onarım giderlerinin” finansmanı için...

Uluslararası hukuk, “mülkiyet hakları” gibi alanları kapsayan benzersiz bir gelişme mi?

Bu konunun ilk aşamasını daha önce Sol Haber’de incelemiştim. (“Rezervleri Çalınan Merkez Bankaları”, 1 Nisan 2022).

Son gelişmeleri gözden geçirelim.

Rezervler nasıl donduruldu?

Rusya’ya karşı uygulanacak ekonomik yaptırımlar, 26 Şubat 2022’de, “Avrupa Birliği Komisyonu, Fransa, Almanya, İtalya, Birleşik Krallık, Kanada ve ABD liderleri” tarafından dört madde altında açıklandı. İkinci maddeyi aktarıyorum: “Rusya Merkez Bankası'nın rezervlerini, yaptırımlarımızın etkisini zayıflatacak şekilde kullanılmasını engelleyecek kısıtlayıcı tedbirler getirmeyi taahhüt ediyoruz.”

Geniş bir yorumla bu yaptırım, Rus Merkez Bankası (RMB) rezervlerinin banka yönetimi ve Rusya hükümeti tarafından kullanımını fiilen engeller; ancak “el koyma” (müsadere) anlamına gelmez.

Yaptırım tarihinde Batı bankalar sisteminde, RMB’ye ait menkul varlıklardan oluşan rezerv toplamının 280 milyar dolar civarına ulaştığını ve ezici çoğunluğunun euro’dan oluştuğunu öğreniyoruz (Sputnik, 23 Şubat 2024). En başta gelen finansal kurum Avrupa Merkez Bankası’dır.

Sözü geçen rezervlerin büyük bölümü RMB adına işletilmek üzere Belçika’da bir finansal şirkete (Euroclear’a)  tevdi edilmiştir (Brooking, 25 Nisan 2024).  Faiz ve benzeri getiriler ana-paraya eklenecek; Batı İttifakı’nca yeni bir karar alınmadıkça kullanılmayacaktır.

Avrupa’da bankacılar çekingen, AB Komisyonu 'şahin'…

RMB rezervleri ne olacak? Bu konuda Avrupa’daki Batı İttifakı iki kanada ayrıldı: Bankacılar ihtiyatlı, siyasetçiler “şahin”… 
Avrupa Birliği (AB) bankacıları, Rusya’nın rezervleri konusunda uluslararası hukukun ve euro’yu gözeten finansal istikrar ölçütlerinin ışığında “ılımlı cephede” yer aldı.

Avrupa Merkez Bankası (AMB), Rusya’ya ait “menkul varlıkların kullanımının ve Ukrayna’ya intikalinin küresel bir plana bağlanması gerektiğini” savunuyor. Banka-içi uyarılar da “tutucu” çizgidedir: “Euro’nun yasal ve ekonomik temellerini gözetmek zorundayız; güvenilir bir para olarak itibarı zedelenmemelidir.” (WSWS, 22 Aralık 2023). 

AMB Başkanı Cristian Lagarde ise “müsadere” seçeneğine açıkça karşı çıkıyor: “Dört farklı öneri elime geçti. Hepsi varlıkların dondurulması aşamasından müsadereye geçişi savunuyor. Uluslararası yasal sistemin çiğnenmesi öneriliyor. Rusya’nın saygı göstermesini istediğimiz uluslararası düzeni çiğnememiz nasıl savunulabilir?” (RT, 18 Nisan 2024). 

Dahası, Rusya’nın (oy hakkını yitirmiş olmasına rağmen) Avrupa Konseyi’nin bir üyesi olduğu da unutulmamalıdır. AİHM’ne başvurabilir. Dünya Bankası’nın Uluslararası Yatırım İhtilaflarının Çözümü Merkezi’ne (ICSID’ye) giderek “haklarının iadesini” ve ayrıca tazminat isteyebilir. 

Rusya rezervlerinin tümüyle sahiplenilmesi formülünün 2022 sonunda Avrupa Komisyonu (AK)  tarafından önerildiği açıklanıyor. AK Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya’ya  karşı fanatik savaş kışkırtıcıları arasındadır. Rezervlerin müsaderesi gecikse dahi, şimdilik bunların (faiz türü) getirilerine el konulmasını ve Ukrayna’ya aktarılmasını savunmaktadır (A. Adel, Global Research, 16 Aralık 2023).

RMB rezervlerini Belçika’da yöneten Euroclear şirketi 2022’de bu fonlardan 3 milyar euro kazanmış. Batı İttifakı’nın sadık üyesi Belçika hükümeti, AB Komisyonu’na bir öneride bulunmuş: RMB rezervlerinden sağlanan getirileri vergilemek ve vergi hasılatını tümüyle Ukrayna’ya aktarmak…

Ne var ki, bu önerinin işlemesi için Avrupa Parlamentosu’nda oylanması veya AB üyelerinin her biri tarafından onaylanması gerekiyormuş.  AB Komisyonu şimdilik, RMB üzerinden sağlanan faiz, kâr türü getirilerin tümüne el koymayı; savaş ve onarım giderlerinde kullanılmak üzere Ukrayna’ya aktarmayı tasarlamaktaymış.

280 milyar doları tümüyle müsadere etmeyi savunanlara göre çok “ılımlı” bir öneri… Bu kadarı bile AMB Başkanı Lagarde’ın itirazlarını aşamamaktadır. Öyle anlaşılmaktadır ki, AB Komisyonu, çözüm formülünü ABD’ye devretmeyi yeğleyecektir.

Biden’ın kestirme çözümü: Rezervler ABD’ye… 

Ukrayna savaşında “orkestra şefliği” Biden yönetimince üstlenildi. Biden bu “sorumluluğun” bedelini RMB rezervlerini tümüyle denetleyerek “tahsil etmeyi” hedefliyor. Kongre, Ukrayna savaşının finansmanı ödeneklerinde güçlük çıkarmaktadır. ABD’ye intikal eden  RMB rezervleri, Rusya’ya karşı Ukrayna tarafından sürdürülen vekâlet savaşının finansmanını büyük ölçüde karşılayabilecektir.

Ne var ki, RMB rezervlerinin ezici çoğunluğu euro’ya bağlanmıştır; dolarlı varlıklar sadece 5 milyardır; toplamın yüzde 2’si bile değil… 

Ayrıca, bu radikal önerinin gündeme gelmesinden önce “müsadere formülü”, ABD’de de banka çevrelerinin itirazları ile karşılaştı. İlginçtir ki, bu çevrenin sözcülüğünü ABD Hazine Bakanı Janet Yellen üstlenmiştir. Kendisi dört yıl boyunca FED başkanlığı da yapmıştır;   

“Müsadere seçeneği”nin ABD’de tartışılması ile ilgili ilk örneğe Nisan 2023’te karşılaştım. ABD Hazine Bakanı Janet Yellen’e  soruluyor (AFP, 16 Nisan 2023): “Savaştan sonra Rusya’nın rezervleri nasıl kullanılacak?” Yellen, bu seçeneğin gündeme geldiğini ilk kez açıklıyor: “Rusya’nın dondurulmuş dolar rezervleri üzerinde ne yapabileceğimizi ortaklarımızla tartışıyoruz.” Kendi tercihini açıklarken bir önceki FED Başkanı ve iktisatçı kimliğini öne çıkarıyor: “Rusya tazminat ödemelidir; ama rezervlerin kullanımına ilişkin yasal sınırlamalar da var. Dolar ile bağlantılı finansal yaptırımlar uyguladığımızda, doların hegenomisi zaman içinde zedelenebilir. Bunu da unutmamalıyız.” 

Bir yıl sonra Yellen’in “dünya görüşü” değişecektir. III. Dünya Savaşı’nı adeta tetiklemekte olan Biden hükümetine sadakati öne çıkacaktır. Brezilya’da G20 Maliye Bakanları’nın Sao Paulo’daki toplantısı vesilesiyle demeç veriyor (AP, 26 Nisan 2024): “Koalisyonumuz Ukrayna’nın bugünkü direnişini ve ileride yeniden inşasını desteklemek üzere dondurulmuş Rusya rezervlerini kullanmanın bir yöntemini bulacaktır. Bu konuda yeterli hukuksal, ekonomik ve ahlâkî gerekçe olduğuna inanıyorum. Gereken adımlar sonrasında dolar, euro ve yen’in uluslararası konumlarının etkilenmesi pek mümkün görülmüyor.” 

Yellen bu demeci, Biden’ın “Rusya rezervleri sorununu” kökten çözmek üzere Kongre’ye sunduğu dehşetengiz bir taslağın Kongre’den geçmesinden birkaç gün sonra vermiştir. Bu yasa, Biden yönetimini, bir Ukrayna Savunma Fonu oluşturmaya ve bu fona RMB rezervlerinde yer alan ABD payını aktarmaya yetkili ve görevli kılmaktadır. Bu Fon’da toplanan kaynaklar daha sonra Ukrayna savaşının sürdürülmesi ve ülkenin onarılmasında kullanılmak üzere Ukrayna’ya aktarılacaktır. 
Ne var ki, dolara bağlanmış olan ve FED’in tasarrufundaki RMB rezervleri 5 milyar dolarla sınırlıdır. Biden yasası, bir kere, bu “mütevazi” kaynağın doğrudan ABD tarafından müsadere edilmesi anlamına gelmektedir. 

Daha da önemlisi, aynı yasa ABD’nin Avrupa’daki müttefiklerinin denetiminde olan RMB rezervlerinin tümünün de Ukrayna Fonu’na aktarılması için ortak çaba gösterilmesini öngörmektedir. Böylece, şu ana kadar “dondurulmuş ve pasif konumda” kalan; çoğu AMB nezdinde euro’ya bağlanmış 280 milyar dolarlık RMB rezervinin de tümüyle müsaderesi mümkün olacaktır. 
Bugüne kadar Ukrayna’da ABD uyduluğunu üstlenmiş, sineye çekmiş olan Avrupalı müttefiklerin bu formüle rıza göstereceği beklenir.

Bir 'finansal eşkıyalık' operasyonu…    

Anlattıklarımızın özüne bakarsak, büyük bir finansal eşkıyalık söz konusudur. Pervasızca azgınlaşmakta olan güncel emperyalizme yakışan 300 milyar dolarlık bir operasyon… 

Aynı eşkıya daha önce benzer çözümleri, Venezuela ve Afganistan’a karşı da merkez bankaları aracılığıyla uygulamıştı. 
Bu kez miktar çok daha büyük, muhatap daha güçlü ve dişlidir.

Problem, herhalde, Ukrayna’nın kaçınılmaz yenilgisi sonrasında müzakere masasında çözülecektir.