Et ve Süt Kurumu'nda neler oluyor: Gizlenen faaliyet raporları, hastalıklı et ithalatı

Bayramda vatandaş et yiyemezken ESK hastalıklı et ithal edip borçlanıyor. Kurumun faaliyet raporlarıysa ya gizleniyor ya da açıklanmıyor.

Haber Merkezi

Ülkemizde uygulanan hayvancılık politikaları nedeniyle hayvan varlığı giderek azalıyor. Öte yandan bu durumu önlemek için gerekli önlem de alınmıyor.

Geçici çözümlere yönelen AKP iktidarı hayvan ithal ediyor.

Geçtiğimiz yıl 800 binden fazla hayvan ithal edildi. 2024'ün ilk 4 ayındaki ithalat miktarıysa 127 bini aştı.

Üstelik bu da çözüm olmadı. İthalat talebi karşılamadı. Böylelikle benzer bir yola yeniden başvurulacağı anlaşıldı.

Hastalıklı et ithal edildi

Et ithalatının yarattığı tartışmalarsa bir süredir başka bir boyuta taşındı. Et ve Süt Kurumu'nun (ESK) Ukrayna'dan ithal ettiği 20 ton ette salmonella bakterisi tespit edildi. Olayı CHP Tarım ve Ormancılık Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem kamuoyuna duyurdu.

ESK de iddiayı doğrulayarak, salmonella pozitif çıkan etlerin yediemin deposunda kontrollü şekilde muhafaza altında tutulduğunu, 11 Haziran 2024 tarihinde de imha edildiğini açıkladı.

Etlerin analizleri ve muayene kabulleri yapılmadan parasının peşin ödendiğine ilişkin iddialarınsa asılsız olduğu ifade edildi:

"Kurumumuzun tüm alımları kamu ihale kapsamında yapılmakta olup muayene kabul işlemleri tamamlanmayan hiçbir ürünün parası peşin ödenmemektedir."

Hastalıklı etlerinin imha işleminin Denizli Büyükşehir Belediyesi'ne ait Katı Atık Bertaraf Tesisleri'nde Et ve Süt Kurumu, Denizli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Gümrük Müdürlüğü, Denizli Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile ilgili firma temsilcisi nezaretinde gerçekleştirildiği duyuruldu.

'Et ve Süt Kurumu’na gittiğine göre satılmıştır'

BBC Türkçe’ye konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem ise, etlerin gümrüğe girmeden önce, yani kaynak ülkede teste tabi tutulduktan sonra ithal edilmesi gerektiğini belirtti.

ESK’nin açıklamasını inandırıcı bulmayan Adem, etler ülkeye girdikten sonra satışının da gerçekleşmiş olabileceğini ifade etti:

"Gümrükten önce bunun tespit edilmesi gerekiyor, gerekli prosedür budur. O ülkeden alınmadan önce teste tabi tutulur. Eğer uygunsa, halk sağlığına zararı yoksa ithal edilir. Yani henüz Ukrayna’dayken laboratuvarda analiz edilmesi, eğer bir hastalık yoksa ithal edilmesi gerekirdi.

Siz eti ithal etmişsiniz, gümrüğünüze girmiş, bir de Et ve Süt Kurumu’na gitmiş. Oraya giden ürün satılmaz mı? Gittiğine göre satılmıştır. Ben kurumun açıklamasını ciddi bir açıklama olarak görmüyorum, inanmıyorum."

Et ithalatı artıyor: Yalnızca hayvan değil, içeriği belli olmayan 'löp' et de geliyor

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 2023 yılında 818 bin baş hayvan ithalatının gerçekleştirildiğini ve 210 milyon dolar ödendiğini söyledi. "Bu ithalat da çözüm olmadı çünkü getirilen hayvanların açığı kapatması olası değildi" diyen Gürer, besiciye yeterli destek verilmemesine, yem fiyatlarının düşürülmemesine, giderlerin artmasına, üretimden ve besicilikten giderek uzaklaşmasına işaret etti. 

2023 yılında 34 bin 417 ton da kırmızı et ithalatı yapıldığını dile getiren Gürer, "214 milyon 124 bin dolarlık yurtdışına ödeme yapıldı. Bu etlerin 3 bin tonu da 'löp' dediğimiz kemiksiz et, geriye kalanı da karkas et. 2024 yılının ilk 4 ayında ise 23 bin 276 ton kırmızı et ithalatına karşılık yurtdışına 144 milyon 468 dolar ödendi. Burada da 3 bin tonluk bir löp et ithal edildiği görüldü" dedi. 

Ömer Fethi Gürer 2016 yılında da Bosna Hersek’ten gelen etlerde benzer bir durumun yaşandığını hatırlattı. Etlerin imhasının şirket itiraz ettiği için mahkeme kararıyla gerçekleştiğini belirten Gürer, "Kim bunları inceledi? Hangi firmadan bu et getiriliyor? Oradaki görevlerini ihmali ile ilgili hangi işlemler yapıldı? Birden çok veteriner kontrolü ile ülkemize giren etlerde nasıl bu salmonella denilen bakteriye rastlandı? Bu konuları sorduğumuz zaman şeffaf bir yanıt alamıyoruz" dedi. 

CHP'li Gürer, "löp" ette sorunun daha büyük olduğunu anlattı: 

"Veterinerlerle yaptığım görüşmelerde, löp etin 3 ay içinde menşei saptanabiliyor. O zaman Türkiye niye löp et ithal ediyor? İçeriğinin ne olduğunu bilmediği etlerin ülkemize girişi bu yolla sağlanıp sağlanamadığı ayrıca incelenmeye değer."

Faaliyet raporları neden yayımlanmadı?

CHP’li Ömer Fethi Gürer, ESK’nin uygulamalarındaki sorunların TBMM’de araştırılması için Meclis Araştırma Önergesi hazırladığını belirtti. Gürer, "Adrese teslim ithalat yapıldığı iddiaları var. 50 bin düvenin finansmanının nasıl sağlanacağı da kamuoyuna açıklanmamış durumda. Burada Et ve Süt Kurumu’nun mevcut ana statüsüne göre damızlık hayvan ithal etme yetkisi bulunmuyor. Bu protokolün yasal çerçevede yapılıp yapılmadığı sorgulanıyor. Bunlarla ilgili soru önergesi verdim ama şeffaf bir yanıt alamıyoruz" dedi.

"Bunlar devlet sırrı değil" diyen Gürer, verilerin paylaşılmadığını, gelen et ya da hayvanla ilgili verilerin dahi ticari sır kapsamında değerlendirildiğini belirtti.

Et ve Süt Kurumu'nun bazı uygulamalarda ortaya çıkan olumsuzlukları gizlenmek istediği yönünde bir izlenim var. Çünkü kurumun 2022 yılına ait faaliyet raporu yayınlanmadı. 2023 yılına ait faaliyet raporuysa genel konuları içermiyor. Ondan önceki süreçte yayınlananlarınsa kaldırıldığı ifade ediliyor.

Gürer de bu durumu Meclis'e taşıdı. Kurumun her yönüyle incelenmesi için Anayasa’nın 98. ve İçtüzüğün 104. ve 105. maddeleri gereğince hazırladığı Meclis Araştırması önergesini imzaya açtı.

Et ve Süt Kurumu bir süredir ucuz ete ulaşmaya çalışan yurttaşların oluşturduğu kuyruklarla gündem olmuş, yapılan zamların ardından bu kuyruklar da azalmıştı.

TİGEM'le gizlenen protokol

Et ve Süt Kurumu ile Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) arasında imzalanan işbirliği protokolü de gündemde. Geçtiğimiz haftalarda ortaya çıkan protokol kapsamında, yurtdışından 50 bin boş düve ithal edileceği anlaşıldı. İthalatı Et ve Süt Kurumu'nun yapacağı öğrenildi. 

Tarım yazarı Sadettin İnan’ın verdiği bilgiye göre, bu, normal şartlarda basın önünde imzalanması gereken bir protokol olmasına karşın kamuoyuna yansıtılmadı.

Protokol kapsamında Et ve Süt Kurumu ithal edeceği 50 bin baş düveyi 30 Haziran 2025 yılına kadar TİGEM’e teslim edecek. ESK, ithal edilecek 50 bin baş düve için TİGEM’den hiçbir para almayacak.

ESK'nin ithal edeceği 50 bin baş düvenin parasını nereden ödeyeceği ise meçhul.

Sadettin İnan, Nisan ayında da İstanbul'da bir zincir markete bir buçuk ay içerisinde 57 tır et verildiğini ancak etin akıbetinin takip edilmediğini ifade etmişti.

Kurum bugünlere nasıl geldi?

Et ve Balık Kurumu'nun 1992’de özelleştirme kapsamına alınmasıyla süreç başladı. Bu kapsamda 1995’te başlayan özelleştirmelerle kuruma bağlı işletmeler satıldı, devredildi ya da kapatıldı. AKP iktidarı döneminde 2004'te Manisa, Konya, Kayseri, Zeytinburnu Et Kombinası, Haydarpaşa Et Sanayi İşletmesi, Samsun Soğuk Hava İşletmesi olmak üzere 6 işletme elden çıkarıldı. 2005’te ise bakanlar Kurulu kararı ile Et ve Balık Kurumu özelleştirme kapsamı dışına çıkarıldı. Kapsam dışına çıkarıldığında kurumun sadece 8 işletmesi kalmıştı.

27 Nisan 2013’te de kurumun adı Et ve Süt Kurumu olarak değiştirildi.

Zarar ettirilen kurum son yıllarda ithal et ticareti yapmakla meşgul.